NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
172 - (2054) حدثني
زهير بن حرب.
حدثنا جرير بن
عبدالحميد عن
فضيل بن
غزوان، عن أبي
حازم
الأشجعي، عن
أبي هريرة.
قال:
جاء
رجل إلى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم فقال:
إني مجهود.
فأرسل إلى بعض
نسائه. فقالت:
والذي بعثك
بالحق! ما
عندي إلا ماء.
ثم أرسل إلى
أخرى. فقالت
مثل ذلك. حتى
قلن كلهن مثل
ذلك: لا. والذي
بعثك بالحق!
ما عندي إلا
ماء. فقال (من
يضيف هذا،
الليلة، رحمه
الله) فقام
رجل من
الأنصار فقال:
أنا. يا رسول
الله! فانطلق
به إلى رحله.
فقال لامرأته:
هل عندك شيء؟
قالت: لا. إلا قوت
صبياني. قال:
فعلليهم بشيء.
فإذا دخل ضيفنا
فأطفئي
السراج وأريه
أنا نأكل.
فإذا أهوى ليأكل
فقومي إلى
السراج حتى
تطفئيه. قال:
فقعدوا وأكل
الضيف. فلما
أصبح غدا على
النبي صلى الله
عليه وسلم.
فقال (قد عجب
الله من
صنيعكما
بضيفكما
الليلة).
[ش
(إني مجهود) أي
أصابني الجهد
وهو المشقة
والحاجة وسوء
العيش والجوع].
{172}
Bana Züheyr b. Harb
rivayet etti. (Dediki): Bize Cerir b. Abdul Hamid, FudayI b. Gazvan'dan, o da
Ebu Hazım EI-Eşcaî'den, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle, demiş) :
Bîr adam Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek:
— Ben muhtacım! dedi. Bunun üzerine Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadınlarından birine haber gönderdi. O da :
— Seni hak dinle gönderen Allah'a yemin olsun
ki, evimde sudan başka bir şey yok, dedi. Sonra başka bir hanımına haber
gönderdi, bu da bunun gibi söyledi. Hatta bütün hanımları böyle söylediler.
— Hayır! Seni hak dinle gönderen Allah'a yemin
olsun ki, evimde sudan başka bir şey yok, dediler. Bunun üzerine :
«Bu zatı bu gece kim
misafir edecek? Allah ona rahmet eylesin!» buyurdu. Hemen ensardan bir zat
ayağa kalkarak:
— Ben ya Resulallah! dedi. Ve onu evine
götürdü. Karısına evinde bir şey var mı diye sordu. Kadın:
— Hayır! Yalnız çocuklarımın yiyeceği var, cevabını
verdi.
— Sen onları bir şeyle oyala! Misafirimiz
girdiği vakit kandili söndür ve ona biz de yermişiz gibi göster. O yemeğe
eğildi mi sen hemen kandile kalk ve onu söndür, dedi. Böylece oturdular ve
misafir yemeğini yedi. Sabahlayınca Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e
vardı. O da (kendisine) :
«Bu akşam (karı koca)
her ikinizin misafirinize yaptığınıza Aliah teaccub buyurdu.» dedi.
173 - (2054) حدثنا
أبو كريب،
محمد بن
العلاء حدثنا
وكيع عن فضيل
بن غزوان، عن
أبي حازم، عن
أبي هريرة؛
أن
رجلا من
الأنصار بات
به ضيف. فلم
يكن عنده إلا
قوته وقوت
صبيانه. فقال
لامرأته: نومي
الصبية
وأطفئي
السراج وقربي
للضيف ما
عندك. قال فنزلت
هذه الآية:
{ويؤثرون على
أنفسهم ولو
كان بهم
خصاصة} [59 /الحشر
/9].
{173}
Bize Ebu Kureyb Muhammed
b. Ala' rivayet etti. (Dediki); Bize Veki', FudayI b. Gazvan'dan, o da Ebu
Hazim'den, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet etti ki,
Ensardan bir adama bir
gece misafir gelmiş. Evinde kendi yiyeceği ile çocuklarının yiyeceğinden başka
bir şey yokmuş. Karısına :
— Sen çocukları uyut;
kandili söndür ve ne yemeği varsa misafire takdim et! demîş.
Ravi diyor ki,
arkacığından şu ayet indi :
«Onlar başkalarını kendi
nefislerine tercih ederler, velev ki kendileri muhtaç olsunlar.» [Haşr 9]
(2054) - وحدثناه
أبو كريب.
حدثنا ابن
فضيل عن أبيه،
عن أبي حازم،
عن أبي هريرة.
قال:
جاء
رجل إلى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم ليضيفه.
فلم يكن عنده
ما يضيفه.
فقال (ألا رجل
يضيف هذا،
رحمه الله)
فقام رجل من
الأنصار يقال
له أبو طلحة.
فانطلق به إلى
رحله. وساق
الحديث بنحو
حديث جرير.
وذكر فيه نزول
الآية كما
ذكره وكيع.
{…}
Bize bu hadîsi Ebu
Kureyb de rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Fudayl, babasından, o da Ebu
Hazim'den, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş);
Bir adam misafir olmak
için Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e geldi. Fakat evinde onu misafir
edecek bir şey yoktu. Bunun üzerine:
«Bu zatı misafir edecek
kimse yok mu? Allah ona rahmef eylesin!» dedi. Hemen ensardan Ebu Talha denilen
bir zat kalkarak onu evine götürdü...
Ravi hadîsi Cerir'in
hadîsi gibi nakletmiş; bu hadîste Vekî'in zikrettiği gibi ayetin inişini de
anmıştir.
İzah:
Bu hadîsi Buhari «Menakıb»
ve «Tefsir» bahislerinde; Tirmizî ile Nesaî de «Tefsîr» bahsinde muhtelif ravilerden
tahrîc etmişlerdir.
Misafiri evine götüren
ensarînin kim olduğu ihtilaflıdır. Bir rivayete göre Ebu Talha Zeyd b.
Sehl'dir. Kaadî İsmail «Ahkamu'l-Kur'an» ismindeki eserinde bu zatm Sabit b.
Kays olduğunu söylemiş. Bazıları Abdullah b. Revaha, bir takımları da hadîsin ravisi
Ebu Hureyre olduğunu söylemişlerdir.
Hane sahibinin
karısına: «Sen onları bir şeyle oyala!» demesi; çocukların aç olmayıp, çocuk adeti
vechile bir şey istediklerine hamledilmiştir. Zira yememek kendilerine zarar
verecek kadar aç olsalar, müsafirden önce onları doyurmak vacib olurdu. Bu karı
kocayı Allah ve Resulü methu sena etmişlerdir. Bu da gösterir ki, onlar bir
vacibi terk etmemiş. Bilakis güzel ve makbul bir iş yapmışlar, misafiri kendi
nefislerine tercih etmişlerdir. Bu ayet-i kerîmeyi Allah Teala onlar hakkında
indirmiştir.
Hadîs-i şerifteki
Allah'ın teaccubundan murad yapılana razı olmasıdır. Bundan meleklerin teaccubu
kasdedilmiş de olabilir. Bu takdirde teaccubü Allah'a izafe etmekten murad,
meleklerin şerefini beyan içindir.